|
|
Sanal
Güverteler, Federasyon'un en önemli başarılarından
biridir. Tamamen yapay ama tamamen inandırıcı holografik
çevreler mürettebatı rahatlatmak ve zinde tutmak
için kullanıldı. Karışık bilimsel ve mühendislik
problemlerinin çözümünü sağladı. Hatta Voyager'da,
mürettebatın bir kısmını canlı tutmaya bile yaradı.
|
Bir
sanal güverte herhalde en çok yönetmen J. Frakes'in
işine yarardı... |
|
Sanal
Güverte (ya da Holodeck), bir çok gelişmiş teknolojiyi
birlikte kullanır. Ancak kalbinde yatan; duvarlara,
tavana ve zemine gömülmüş "holo diod"lardır.
Bu cihazlar gözü kandırabilecek, yüksek kalitede hlogramlar
üretirler. Bu arada, güç alanı jeneratörleri bu görüntülere
gerçek hislerini verir: bir öpücüğü gerçek gibi ve bir
yumruğu da bambaşka bir gerçek gibi hissetirmeye yararlar!
Güç alanları aynı zamanda insanları belli bir yerde
tutar ve güvertenin duvarlarına çıkmalarını engellerler.
Buna çoğaltıcı (replicator) teknolojiyi de katarak gerçek
yiyecek ve kokular yaratabilirsiniz.
MIT'in
(tabi ki bizimki değil, Masachussets Institiute
of Technologie' dan bahsediyoruz!) ünlü Media laboratuarlarında;
tamamen hareketli, tam renkli stereoskopik resimlerin
havada, bilgisayar kontrollü olarak ve neredeyse
video hızında yaratıldığını duymak sanırım sizi
şaşırtacaktır. |
|
Resimlar
küçük, makinelerden biri en fazla bir küp şeker büyüklüğünde
görüntü verebiliyor ve saniyede 20 frame'e kadar çıkabiliyor.
MIT
"Spatial İmaging Group" başkanı Profesör Stephen
A. Benton, iki öğrencisinin bu cihazlardan birini bir
"güç besleyici" (force-feedback) cihaza bağlayıp
holografik görüntüyle gerçek etkileşim izlenimi yaratmayı
başardığını söylüyor.
Benton'a
göre yakın bir gelecekte daha güçlü holografik jeneratörler
sanal güverte tarzı odaların duvarlarına yerleştirilebilecek.
Ancak bu aletlerin eğlence için fazla pahlı olduğunu
düşünüyor. Ona göre bu teknoloji daha çok zor durumları
simüle etmek (benzetmek) için kullanılabilecek: Cerrahlar
için bir eğitim aleti olarak veya mühendis ve mimarlar
için geliştirme aracı olarak.
MIT
profesörlerinin hologramı bir zaman kaybı olarak görmelerinin
bir diğer nedeni ise, bu teknoloji yeterince gelişene
kadar, beynin korteksine çoktan bir "jack"
yerleştirmiş olacaklarını düşünmeleri. Çünkü holografi
bugün oldukça ilkel. Televizyonun gelişimiyle karşılaştırılırsa,
henüz 1920'lerde olduğumuz söylenebilir...
|