ARMADA

 

Bildiğiniz gibi, GaMeSHoW Dergisi Star Trek Oyunları Kısım Şefi olan bendeniz, bu konuda devamlı araştırma ve soruşturmalar yürütmekteyim arkadaşlar. Bunlardan biri de, geçen aylarda söylediğim gibi, Star Trek oyunlarının ülkemize neden geç geldiği hususundaydı. Yaptığım çalışmalar nihayet meyvelerini verdi ve acı gerçek ortaya çıktı: Bu işte tabi ki MEG' in parmağı vardı (tahmin etmeliydim zaten bunu). Meğer, bizim patron Star Trek oyunlarını sınırdan sokmasın diye gümrük memurlarına gizlice para yediriyormuş! Kendisi şu an firarda. Hiç merak etmeyin, en kısa zamanda yakalanıp yüce Türk adaletine teslim edilecek. Kanundan kaçılmaz, eheh.

Kısacası artık korkacak bir şey yok. Uzun zamandır beklediğimiz Star Trek oyunları birer birer çıkarken, gavur diyarında çoktan çıkmış olanlar da Türkiye' ye teşrif ediyor. Bu ayki Star Trek oyunumuz ise (alışkanlık oldu da artık) bir real time strateji. ARMADA, bu türde yapılan ilk Star Trek oyunu ve Activision' ın dizinin oyun haklarını satın aldıktan sonra birbiri ardına patlattığı bombaların şimdilik sonuncusu (Elite Force da gelecek ay karşımızda olacak). Dark Reign gibi güzel bir RTSye imza atmış bir firmadan kötü bir oyun beklemiyorduk, nitekim Armada da nefis olmuş. Uzay Yolu da, özellikle son zamanlarda RTS türü için elverişli bir konu haline gelmişti zaten ve artık bundan faydalanmanın zamanı gelmişti.

 

SPOCK: "RASTGELE ŞANS BİZDEN YANA İŞLEMİŞ GÖRÜNÜYOR.."

Armada kendisine zaman dilimi olarak Dominion Savaşları' nın bitimini seçmiş. Alpha Quadrant' ındaki üç büyük güç: Birleşmiş Gezegenler Federasyonu, Klingon İmparatorluğu ve Romulan Yıldız İmparatorluğu Dominion' a karşı birlikte verdikleri uzun mücadelenin ardından yaralarını sarmakla uğraşıyorlar.

Ancak barış uzun sürmeyecek gibi, çünkü diğer ırkları asimile ederek kendilerine katan yarı organik, yarı sibernetik bir ırk olan Borg, Alpha Quadrant' ını bir kez daha tehdit ediyor.

Açılıştaki enfes giriş filmini seyrettikten sonra oyuna başlamak için kıvama gelmiş oluyoruz zaten (ben bunu tekrar tekrar seyretmekten oyunu oynayamadım!). Dört farklı campaignimiz var: Federasyon, Klingon, Romulan ve Borg senaryoları. Bunları sırasıyla oynamanız şart değil ama en zevklisi bu olacaktır. Her senaryo dört bölümden oluşuyor. Hepsini tamamlayınca dört bölüm daha çıkıyor ve genel senaryo nihayete eriyor. Çoğu RTS oyununda olduğu gibi, Armada' da da kaynak topla - üs kur- saldır - yok et mantığı temel alınmış. Ancak yapımcıların aylar öncesinden üstünde durdukları konu, kaynak yönetimine verilen önemin daha az olacağı ve savaş üzerinde yoğunlaşacaklarıydı. Devasa ordular yaparak savaşmak yerine de, daha az sayıda birimi daha kontrollü bir şekilde yönetmemizi sağlayacaklarını açıklamışlardı. Tüm bu vaatlerini gerçekten de tuttuklarını gördük ve kendilerini tebrik edesimiz, alınlarından öpesimiz geldi (ne?).

Oyunun kaç boyutlu olduğu hususunda rivayetler muhtelif. Şöyle açıklayayım; uzayda gemilerimizi iki boyutlu bir düzlemde hareket ettiriyoruz. Ancak tüm birimlerimiz tamamen 3D olarak yaratılmış, bu yüzden gemiler aynen dizide gördüğümüz gibi manevralar yapıyor, ateş ediyorlar. Hatta Options' dan Director's cut seçeneğini aktifleştirerek burdaki gerçekçilik payını arttırabilirsiniz. Oyun alanını Starcraft gibi belli bir perspektiften görüyoruz. Ancak Z tuşuna basarak kamerayı gemilerin arasına indirmiş oluyor ve savaş alanından da birimlerimize kumanda edebiliyoruz. Ancak bu sadece çeşni olsun diye konulmuş bir özellik, bu şekilde savaş kazanabileceğinizi düşünmeyin. Her ırkın gemileri son derece ayrıntılı modellenmiş ve gerçeğine çok yakın. Uzay cisimleri ve nebulalar da görüntüyü ayrıca güzelleştiriyor, kısacası grafik kalitesi açısından başarılı bir oyun.

 

McCOY: "VULCAN KARIŞMAMIŞ SAF İNGİLİZCEYLE.. ŞANSLIYDIK!"

Armada' da üç temel kaynak var: dilithium, subaylar ve mürettebat. "Sapıttı adam, ne biçim kaynak bunlar" demeyin. Temel kaynağımız, dilithium aylarının yakınına mining station kurarak toplayacağımız dilithium maddesi. Diğer ikisi ise gemilerimizin ve istasyonlarımızın çalışması için gereken insan kaynağı. Bir geminin ya da istasyonun çalışabilmesi için en az 5 mürettebata ihtiyacı var. Bu mürettebat sayısı istasyonlarda takviye kuvvet isteyerek, gemilerde ise "repair&recrew" seçeneğini kullanarak gemileri shipyardınıza göndererek artıyor. Ayrıca bir gemiden diğerine ya da başka bir istasyona dilediğiniz kadar mürettebat ışınlamanız mümkün. Bunu kendi gemileriniz arasında yapabileceğiniz gibi, kalkanları düşmüş düşman gemilerine ya da terkedilmiş gemilere mürettebat ışınlayarak ele geçirmeye de çalışabilirsiniz. Gemilerdeki mürettebat sayısı arttıkça gemi de daha etkin bir şekilde çalışır.

Oyun alanındaki en önemli uzay şekilleri (ne var? :) göktaşı kuşakları ve nebulalar. Göktaşı kuşakları gemilerinizin hareket alanını kısıtlıyor. Bunların bir kısmı da hareket halinde, bunların arasına karışıp düşmandan sıyrılmak mümkün olabiliyor. Nebulalar da birkaç çeşit ve hepsi farklı özelliklere sahip. Kırmızı olanlar gemiyi yavaşlatıp kalkanlara hasar veriyor, sarı olanlar mürettebatı öldürüyor, koyu yeşil olanlar tamir ve kalkan dolum hızını artırıyor, açık mavi olanlar kalkanları indirip silahları etkisiz hale getiriyor, mor olanlar ise gemiyi yavaşlatıp alıcı ve kalkanları etkisiz bırakıyor. Yani nebulalardan sadece bir tanesi bizim için yararlı. Diğerlerine savaş esnasında dikkat etmeli ve lehinize kullanmaya çalışmalısınız.

Haritada ayrıca solucan delikleri da bulunuyor. Bunlara başka sektörlere geçiş kapıları. Kara deliklerin yakınında bulunan ve motorları iflas etmiş gemilerinize de elveda demek zorundasınız.

Oyundaki dört ırk da farklı teknolojilere sahip. Uzay Yolu evreninde olduğu gibi Klingonlar saldırıda, Romulanlar savunmada uzmanken, Federasyon da ikisi arasında bir denge tutturmuş. Borg ise ele geçirme ve asimile etmekte uzman tabi ki. Her ırkın yedi farklı gemi sınıfı var. Bunların her birinin bir tane özel yeteneği var. Tabi bunları kullanmak için öncelikle teknoloji istasyonlarında araştırmak gerekiyor. Daha sonra bunlar filodaki tüm gemilere yerleştirilmiş oluyor. Gemiler bu özellikleri kullanırken "special energy" harcıyorlar. Bu enerji geminin resminin altındaki sarı noktalarla ifade ediliyor ve zamanla tekrar doluyor. Yani doğru yer ve zamanda kullanmak hayati önem taşıyor.

Her filonun bir de özel gemisi var. Bu gemi dört farklı özelliğe sahip oluyor. Her ırk ayrıca bir de süper silaha sahip.

Hazır yer varken Federasyon ve Klingon gemilerinin özelliklerinden bahsedeyim. Bu ikisiyle yetineceğiz çünkü diğer iki ırkı da dahil edersem yan sayfadaki oyuna taşarım.

 

SPOCK: "SANIRIM BEN DE BUNU SÖYLEDİM, DOKTOR!"

 

Dilithium Freighter ve Construction Ship zaten her ırkta ortak. Birincisi dilithium toplamaya yararken, diğeri de bina yapımı görevini üstleniyor. Bunları starbase' inizden inşa edebilirsiniz.

FEDERASYON GEMİ SINIFLARI

- Venture: Hafif zırhlı araştırma gemisi. Yapıp yapıp uzaya salın, etrafı araştırsınlar sizin için. Kolayca badem oluyorlar dikkat.

- Defiant: Federasyonun en yeni gemilerinden. Küçük ama güçlü. Anti-matter mines özelliği sayesinde düşmanı takip eden mayınlar bırakabilir.

- Steamrunner: Yavaş ve kalkanları güçsüz, uzun menzilde etkili. Engine overload özelliğiyle birden fazla düşman gemisinin motorlarını su kaynatabilir eee... yani bozabilir.

- Akira: Saldırı ve savunmada etkili. Chain Reaction Pulsar özelliği eklenirse gemiden gemiye seken, sektikçe güçlenen bir silaha sahip olabilir. "Bak olm kaç sektiriyom eheh" şeklinde eğlenmek için de ideal.

- Nebula: Eskiden bilim gemisiyken artık savaş için de ideal bir gemi. Dört özelliği var: Shield disruptor (kısa süre için düşman kalkanları iner), Gemini effect (filodaki bir geminin kopyasını çıkarır), point defense phaser (düşmanın ateşlediği silahları gemiye ulaşmadan yokeder), engineering team (dost gemilere ışınlanarak tamirini hızlandıran bir mühendis timi).

- Sovereign: İşte YıldızFilosu' nun gururu! Oleeyy oleyy.. ehem... :) Atılgan-E gemisi de bu sınıfa dahildir. Corbomite Reflector özelliği ile düşmanın ateşlediği silahları düşmana geri yönlendirir.

KLINGON GEMİ SINIFLARI

- NuQ'duj: Araştırma gemisi.

- B'rel: Meşhur Klingon Avcı Kuşu. Görünmezlik özelliğinin yanısıra, Gravity mines kullanarak düşmanı yavaşlatabilir.

- SuQ'jagh: Filonun orta kuvvette gemilerinden. Commando Team özelliğiyle düşman gemisine asker çıkarması yaparak ele geçirebilir.

- Vor'cha: Görünmezlik özelliğine de sahip kruvazör. Poleron torpidolarını kullanarak düşman kalkanlarını delebilir ve doğrudan hayati sistemlere zarar verebilir.

- Fek'lhr: Özellikleri: death chant (savaş çığlıklarıyla klingon askerlerini yüreklendirir ve mürettebatın etkinliği artar), repulsion wave (düşman gemisini iterek motorlarına zarar verir), Ion storm (içine giren gemilere hasar veren bir alan yaratır), energy dissipator (düşmanların enerjilerini emerek özel silahlarından mahrum bırakır)

- Negh'var: Ne varsa Negh'var' da var (reklam gibi oldu). Ion Cannon özelliğiyle seçtiğiniz düşman gemisini ezer geçer.

Gördüğünüz gibi temelde gemi sınıflarının her birinin diğer ırklarda yakın bir karşılığı var. Ancak özel yetenekleri ırktan ırka farklılık gösteriyor ve bu da oyuna taktiksel çeşitlilik ve tat katıyor. Binalar da aynı şekilde. Temel binamız starbase. Bunu gezegenlere yakın kurmak mürettebat alırken kolaylık sağlıyor. Yine her ırkta (isimleri farklı da olsa) bir dilithium rafinerisi, hafif ve ağır olmak üzere savunma amaçlı iki turret, ekranı açan alıcılar (sensor array), biri basit diğeri gelişmiş gemiler için iki shipyard, basit ve gelişmiş iki araştırma merkezi bulunuyor. Her ırkın bir de en gelişmiş binası var ki buradan süper silahları imal edilmekte. Süper silahları da tanıyalım oldu olacak:

- Federasyon/ temporal research facility: Geçici bir süre için düşman gemilerini zamanda dondurur.

- Klingon/ Jach'eng: Shockwave Station' da üretilen Klingon özel silahı. Shockvave silahını harekete geçirdiğinde, güçlü bir enerji dalgası yayarak yoluna çıkan herşeyi yokeder, ancak bu sırada kendisi de yokolur.

- Romulan/ Phoenix: Phoenix Facility' de üretilen bu gemi, menzilindeki tüm gemilere büyük hasar verir ama gemi de patlama yüzünden badem olur. Bu süper gemiler de israf canım, kullan-at...

- Borg/ Transwarp Gate: Kısa bir süre açık tutulabilen bir geçit açarak istenilen sayıda Borg gemisini haritada istenen bir noktaya ışınlar.

Oyunla ilgili vereceğim bilgiler bundan ibaret. Kabul etmeliyim ki (benim için zor olduğu belli oluyor mu?) Armada bir RTS şaheseri değil. Türe birkaç ufak tefek yenilik dışında fazla bir katkısı da yok. Üstelik Dark Reign' deki başarılı yapay zekadan bu oyunda ne yazık ki eser yok. Ama şurası kesin ki Armada zevkli bir oyun. Eminim artık çoğunuz ucubik mekanlarda ucubik yaratıkların birbiriyle savaşmasını konu alan sıradan RTSlerden çoktan sıkıldınız. Bir de 34 yıllık geçmişe sahip Star Trek evreninde strateji yeteneğinizi konuşturun bence. Dizinin hayranlarına zaten fazla sözüm yok, Armada Star Trek oyunları içinde en başarılılardan biri demekle yetinmeyi seçiyorum. Onlar ne yapacaklarını bilirler :)

Gelecek ay GaMeSHoW' da Star Trek oyunları resmi geçidi sizleri bekliyor olacak. Sabırsızlanın....

 

[ bu yazı GAMESHOW dergisi EKİM 2000 sayısında yayınlanmıştır ]