STAR TREK: HIDDEN EVIL

Hatırlarsanız, ocak ayında bu sayfa hazırlandığında oyunla ilgili bilgi vermemiş, GaMeSHoW'un ocak 2000 sayısını alıp oyunla ilgili yazımı okumanızı tavsiye etmiştim. Eh, artık temmuz ayında olduğumuza göre, dergi için yazdığım yazıyı burada da yayınlamakta bir sakınca görmüyorum (sen de görmüyosun di mi Emin abim? :)) İşte karşınızda Hidden Evil!...

 

"Uzay... Son sınır... Bunlar yıldızgemisi Atılgan'ın yolculuklarıdır... Görevimiz; yeni ve garip dünyalar keşfetmek, yeni yaşam biçimleri ve uygarlıklar aramak

ve kimsenin gitmediği yerlere korkusuzca gitmektir..."

Gene Roddenberry abimizin hayalgücünün eseri olan Atılgan, bundan 33 yıl önce yolculuklarına işte böyle başladı... Bu süre içinde dört farklı dizi, sekiz film çekildi, yüzlerce gezegen ziyaret edildi, onlarca ırkla tanışıldı ve milyonlarca hayran edinildi. Gelin görün ki ne Kaptan Kirk, ne keltoş Picard ne de Kaptan Janeway, ağızlarıyla tuttukları o kadar kuşa rağmen MEG'e bir türlü yaranamadılar... "Kıl oluyorum, n'apiim" şeklinde ifade ettiği nefretini geçen ay köşesine kusan MEG, hem koyduğu iki resimden birinin yarısını gösterip öbürünün de önüne koca bir tabanca yerleştirerek screenshotları mahvetti, hem de demokrat olduğunu iddia etti! Ayrıca Star Wars oyunlarının sayısını ezbere bildiği halde (bir aralar haftada üç-dört tane çıkıyodu) Uzay Yolu oyunlarını sayamadığını söylemesi de cabası. Kendisini, Lucas'ın cebini şişirmekten vazgeçmeye çağırıyor ve oyunumuza geçmek istiyorum... Sarışın Darth Vader'la, daha master'ını bie tamamlamamış Obi-Wan'ı yutmayiz biz... (bu kötü espriyi de yaparak, daha ilk yazımda ölüm fermanımı da imzalamış oldum sanırım...Umarım 'star wars'culardan fazla tehdit almam...).

"LIVE LONG AND PROSPER!"

"Asteğmen Sovok'un kişisel seyir defteri, yıldız tarihi 53343.7

Kaptan Picard ve kumandan Data'yla tanışacağıma inanamıyorum! Kumandan Ellik, Ba'ku gezegeninde yapacağı arkeolojik araştırmada kaptana yardımcı olmamı istedi. Bu, İleri Karakol 40'taki sıkıcı görevimden kurtulup bir yıldızgemisine atanma fırsatım olabilir. Kaptanın üzerinde iyi bir izlenim bırakmalıyım. Sanırım bu gece uyuyamayacağım!"

Hidden Evil, adından da anlaşılabileceği gibi bir saklambaç oyunu (olmadı). Action-adventure türündeki oyun, Uzay Yolu hayranlarının hemen anlamış olabileceği gibi dokuzuncu film INSURRECTION (ya da "isyan ederim kaderime!")'ın bir nevi devamı. Ba'ku ve Son'aların gezegende yeni bir koloni kurma çalışmaları, yeraltında yabancı bir ırkın kalıntılarının bulunmasına yol açıyor. Ba'kular Federasyon'dan yardım istiyor ve Kaptan Picard'ın gezegende arkeolojik bir araştırma yapmasını talep ediyorlar. Biz de, Picard ve Data'ya yardım etmek için (mürettebatın geri kalanı tatile çıkmış da), insan anne-babadan gelen ama Vulcanlı bir ailenin yetiştirdiği asteğmen Sovok'u yönetiyoruz...

Oyunumuz yüklenince acele etmeyelim, engage'e basıp oyunu başlatmadan önce more/previews seçeneğinden yakında gelecek olan iki oyunun görüntülerine göz atalım, dibimiz düşsün, "istiyoruumm!" şeklinde krize girelim derim. Ya da siz bilirsiniz.:) Nihayet oyuna girdiyseniz bir film jeneriği gibi hazırlanmış, insanı havaya sokmayı başaran bir demo sizi kartılayacak. Ardından tricorder şeklindeki ana menüyü göreceksiniz. New'u seçin de başlayalım artık.

Karşınıza ilk görevinizin bilgileri gelecek. Bu bir 'training' görevi. Bunun dışında dokuz göreviniz daha olacak ama bunlar tabi ki birbirinden kopuk değil, belli bir senaryoyu izliyorlar. Sanırım oyunun bizi yeterince yönlendirmediğine karar vermişler ki bu yolu seçmişler. Bence pek gerek yoktu, oyunda zaten belirlenmiş yolu izlemek dışında bir şeyler yapmak maalesef biraz zor.

Üçüncü tekil şahıs perspektifinden gördüğümüz Sovok'u, nümerik klavyeyi kullanarak kontrol edebiliyoruz. 8 ileri, 5 geri, 7 sola bir adım, 9 sağa bir adım, 4 sola dönüt, 6 sağa dönüş. CAPS koşma/yürüme arasında seçim yapmak, SHIFT ise kotma modunda yürümek veya tersi için. SPACE tutu Sovok'un eli boşken konrol panellerini falan kullanmaya ve bir karakterin yanına yaklaşınca konuşmaya yarıyor.

Gelelim inventory'nize yani oyundaki eşyalarınıza... TAB tuşuyla inventory'nize erişebilir, ok tuşlarıyla seçili duruma getirdiğiniz eşyayı enter'la elinize alabilirsiniz. Uzay Yolu'na yabancı olanlar için oyunun başında sahip olduğunuz ve daha sonra bulabileceğiniz önemli eşyaların kısa bir tanıtımını yapalım:

PHASER: Yıldız Filosu subaylarının standart silahı. Uzay Yolu dizisinde genelde bayıltıcıya ayarlanır. Oyunda maalesef böyle bir seçeneğimiz olmasa da space tuşuyla ateş edebiliriz (olmadı ama idare edin!).

Tricorder: Bir nevi gelişmiş el bilgisayarı olan tricorder, bulunduğunuz yerin ve önünde durduğunuz nesnelerin bir analizini yapar. Oyundaki bulmacaları çözmede çok yardımı olacak, mutlaka kullanmalısınız.

Communicator (İletişim Cihazı): Yeni Nesil dizisinden beri Yıldız Filosu subaylarının yakasında görülür. Oyunda Kaptan Picard ve Data'dan yardım almak için kullanın. Sıkışık durumlarda pek yardımcı olmasalar da (genelde "emirleri biliyosun lan!" diyor Picard amca), atmosfer yaratımında payı büyük ve zevkli. Yalnız olmadığınızı bilmek güzel bir şey.

Vulcan Nerve Pinch: Bu her ne kadar bir eşya değilse de inventory'de duruyor. Bana sormayın niye diye, duruyor işte! Bunu seçip de bir adama arkadan sessizce yaklaşır ve space'e basarsanız, orijinal dizide Spock abimin sıkça yaptığı, Vulcanlar'a özgü o meşhur bayıltma hareketini uygularsınız. Activision bunun bir oyunda ilk kez kullanıldığıyla övüne dursun, Star Trek: 25th Anniversary'nin bir bölümünde Spock'a bu hareketi yaptırabildiğimizi bari siz bilin.

Hypospray: Tek kullanumlık sağlık iğneleri. Sağ alttaki yıldızfilosu logosunda görülen gücünüzü dörtte üç kadar arttırır. Doktor McCoy'u eminim bunlardan omuzlara sıkarken görmüşsünüzdür. Hatta bir bölümde... Peki, sustum...

Disruptor: İlerde öldüreceğiniz bir Son'a'dan mutlaka bunu alın ve kullanın. Phaser'ın en az iki katı güçte bir silah. Örneğin vahşi fotoğraf makinelerinin (valla! filmi seyrettinizse anlarsınız) saldırısına uğradığınız bölümde çok işe yarayabilir.

Mission Orders: Inventory'nin en başındaki bu seçenekle de görev emirlerinizi de görebilirsiniz.

Bazı eşyalara, üzerlerinde belirtilen rakamlara basarak da erişebilirsiniz. Oyunun herhangi bir yerinde Esc ile ana menüye dönüp save alabilir, hatta data libray seçeneğinden oyunun arkaplanı (Ba'ku gezegeni, kaptan Picard vs.) hakkında bilgi alabilirsiniz.

"ATILGAN'A İKİNCİ KÖPRÜ MÜ YAPILSIN, TÜP GEÇİT Mİ?"

Gördüğünüz gibi oyun, Uzay Yolu'nda görüp de taksitle bile olsa, komşulara hava atmak için, evimize almak isteyebileceğimiz tüm alet-edevatı emrimize sunuyor. Bununla yetinilmemiş, ilerki bölümlerdeki bulmacaların çoğunda da Uzay Yolu öğeleri sıkça kullanılmış (ışınlama cihazı, güç alanları falan kullanılarak çözülen puzzle'lar var). Yine de bunları çözmek için Uzay Yolu uzmanı veya insan azmanı (ne?) olmanıza gerek yok Peki bulmacalar adventure severleri tatmin eder mi? Burada açık konuşayım, bir tanesi hariç, üzerinde çok fazla kafa patlatmak zorunda kalacağınız bulmaca yok. Bu da, yani bulmacaların kolay olması, oyunun en büyük kusuru bence. Bunca ay "nihayet yapımcılar Uzay Yolu'ndan en iyi adventure olacağını anladı" diyerek beklerken karşıma bu kadar basit şeyler çıkarmaları beni doğrusu hayal kırıklığına uğrattı.

Action kısımları da en az adventure kısımları kadar kolay. Biraz dikkat ederseniz hiç bir düşmanın phaser'ınızdan kaçabileceğini sanmıyorum.

Grafikler software seçeneğinde bile rahatsız etmeyecek kadar güzel (bi tek yakın planda eller çok komik oluyor). Mekanlar film baz alınarak ve gerçekten özenilerek hazırlanmışlar ve bence çok başarılılar. Üç boyutlu oldukları için de değişik kamera açılarından görebiliyoruz. Müzikler doğru yerlerde kullanılmış ve iyi seçilmiş. Oyunun son bölümlerinde (ki sabırsızlıkla bekledim) Atılgan'ın koridorlarında, revirinde, mühendislik odasında mücadele ediyor hatta Jefferies tüplerinin içinden bile geçiyorsunuz! (o ne demeyin, gidin hemen öğrenin, gelecek ay sınav yapıcam) Tüm oyun boyunca dizinin klişelerine ve özelliklerine özen gösterilmiş olması da bir artı nokta. Mesela Picard'ın bir ara durup o meşhur üniformasını düzeltişini görmek nefisti (üniforma değil, düzeltişi meşhur; aman diyim). Peki Picard'la Data'nın 3D modelleri nasıl? Data fena değil ama, Picard pek olmamış gibi.

Oyunu oynadıkça şu kanıya giderek daha çok kapıldım: oyun tıpkı Another World'e benziyor. Film gibi başlıyor, gelişiyor ve bitiyor (Hatta diyaloglarda altyazı bile yok, o yüzden İngilizce'niz iyi değilse uzak durun, hatta bucak bucak kaçın derim). Bir de arada çıkan görev ekranları olmasa, o oyundan aldığım zevki tekrar yaşattı bana. Bilmem siz ne düşünürsünüz.

Kısacası, oyun Star Trek hastalarına ilaç gibi gelecek (iştiare yaptım size). Adventurecılar da bir göz atablirler, değişik bir tad için. Zaten fazla vaktinizi almaz. Bu da oyunun malesef ikinci kötü yönü: biraz kısa...

Gameshow'daki bu ilk yazımın sonunda, tüm Trekker'ları bu oyunu almaya ve her gün Kamer'e gelip MEG'e Star Trek hakkında üç-dört saatlik bir seminer vermeye çağırıyorum. Belki beynini yıkamayı başarırız :). Ayrıca:

- TGRT'nin vampire, baykuta, gece bekçisine dev hizmeti sürüyor! Orijinal dizi hafta içi her gece 01:00'de!

- Yeni Nesil kitapları Türkçe'ye çevriliyor. Alın, okuyun, destek olun.

- http://uzayyolu.cjb.net'e uğramayı unutmayın. Hâlâ bazı hataları var ama en kısa zamanda hepsini düzelteceğim, söz...

Kamer diyarının ortasına paldır küldür yuvarlanmış yeni bir eleman olmanın şaşkınlığıyla bakıyorum henüz etrafıma. Umarım destek olursunuz bana, beraber aşarız zorlukları. Herkese tekrar merhaba...

 

ACTIVISION - action/adventure

minimum konfigürasyon

WINDOWS 9x , Pentium 200Mhz, 32MB RAM, 225MB HDD alani+ 80 MB daha, 3D kart destekliyor ama şart degil