GENEL BİLGİLER

Vulcan gezegeni, Güneş Sistemi’ne yakın bir dev kızıl yıldızın yörüngesinde bulunur. İklimi genellikle serttir, yüzeyinin de büyük kısmı geniş çöller ve dağlık bölgelerle kaplıdır. Vulcan, Dünya’dan önemli ölçüde büyüktür; daha yüksek bir yerçekimine ve daha ince bir atmosfere sahiptir. Bu da Vulcanlar’a insanlara göre daha fazla doğal güç sağlar, özellikle oksijen bakımından görece zengin atmosferlerde. Dış görünüş açısından öenmli bir fark görülmese de, Vulcan anatomisi insandan bayağı farklıdır: Vulcan kanı yeşildir. Vulcanlar’ın sivri kulakları son derece hassastır, gözleri ise Vulcan güneşine karşı bir savunma olarak iç gözkapağına sahiptir.

Vulcan gezegeni, Güneş Sistemi’ne yakın bir dev kızıl yıldızın yörüngesinde bulunur. İklimi genellikle serttir, yüzeyinin de büyük kısmı geniş çöller ve dağlık bölgelerle kaplıdır. Vulcan, Dünya’dan önemli ölçüde büyüktür; daha yüksek bir yerçekimine ve daha ince bir atmosfere sahiptir. Bu da Vulcanlar’a insanlara göre daha fazla doğal güç sağlar, özellikle oksijen bakımından görece zengin atmosferlerde. Dış görünüş açısından öenmli bir fark görülmese de, Vulcan anatomisi insandan bayağı farklıdır: Vulcan kanı yeşildir. Vulcanlar’ın sivri kulakları son derece hassastır, gözleri ise Vulcan güneşine karşı bir savunma olarak iç gözkapağına sahiptir.

Vulcan fizyolojisinin belki de en ilginç tarafı beyindir. Vulcan beyni, vücut fonksiyonlarının büyük kısmını doğrudan kontrol eder, bir çok organ için de kontrol ünitesi görevi görür. Vulcanlar, bu fonksiyonların çoğunu bilinçli bi şekilde kontrol etmeyi öğrenmişlerdir, böylece iradelerini çok yüksek derecelere kadar artırabilirler. Yaralı bir Vulcan, trans benzeri bir duruma girerek enerjisini yaralarını iyileştirmeye yönlendirmek için konsantre olabilir. Vulcan bağışıklık sistemi de hayli gelişmiştir ve bilinen hastalık ve enfeksiyonların büyük bir bölümüne karşı direnç sağlar.

Elbette, Vulcan beyninin en ünlü özelliği telepatik kabiliyetidir. Nerdeyse tüm Vulcanlar “dokunarak telepati” yeteneğiyle doğarlar, her ne kadar bu yeteneği tamamen kullanabilmek için çalışma gerekse de. Daha güçlü zihinler “dokunma olmadan telepati” yeteneğine sahiptir, kısa mesafelerde ve kısıtlı şekillerde.

TARİHÇE

Kültürel açıdan Alpha Quadrant’ın en büyüleyici ırklarından biri olan Vulcanlar, bir zamanlar sürekli savaşan, son derece şiddetli ve duygusal bir ırktı. Teknoloji seviyeleri ilerledikçe, Vulcanlar eninde sonunda şiddete dönük doğalarının türlerinin yok olmasına yol açacağı bir notaya ulaştılar. Bu kaderi yenmek amacıyla, Surak adında bir Vulcan yeni bir felsefe geliştirdi;Surak’a göre Vulcan’daki tüm sorunların kaynağı kontrolsüz duygularda yatmaktaydı. Onun takipçileri, hayatlarını Surak tarafından ortaya atılan ve tamamen mantık prensipleri üzerinde temellenen etik bir sistem doğrultusunda yaşamaya and içtiler. Her tür duygunun ifade edilmesi tamamen yasaktı, negatif olsun olmasın. Bu felsefe Vulcan’da hızla yayılsa da, bunu reddeden bir azınlık da ortaya çıktı. Buna rağmen, iki grubun karşı karşıya gelmesinin Vulcan ırkının sonun hazırlayacağı kesin gözüküyordu. Bu nedenle Surak’ı reddedenler Vulcan’ı terk etmeyi seçtiler ve başka yerlerde koloniler kurdular. Bunların büyük kısmı Romulan sistemine yerleşerek Romulan İmparatorluğu’nun krucuları oldular.

Warp sürüşünü keşfeden ilk büyük güçlerden biri olan Vulcanlar, 2000lerin ortalarında araştırma görevlerine başladılar. İnsanlar ve Vulcanlar arasındaki ilk temas 2063 yılında, bir Vulcana raştırma gemisi Zefhram Cochrane’in gerçekleştirdiği Warp sürüşünü fark edince gerçekleşti. Vulcanlar Dünya’ya gelerek Cochrane ile buluştular ve kısa zamanda iki ırk arasında güçlü bir ilişki kuruldu.

 

 

DİZİLER
|
FİLMLER
|
HABERLER
|
KÜLTÜRLER
|
TREKNOLOJİ
|
DOSYA
|
OYUNLAR
|
GEYİKLER
|
DOWNLOAD
|
LİNKLER