[dosya: ağustos 2000] Eugene Wesley "Gene" Roddenberry

GÖRÜŞLERİ

Gene Roddenberry hakkındaki dosyamızın bu kısmını, Yvonne Fern'ün yazdığı "Inside the Mind of Gene Roddenberry" kitabından yaptığımız alıntılara ayırdık. Böylece Roddenberry'nin çeşitli konular üzerine yorumlarını kendi ağzından okuma şansına sahip olacaksınız. Buyrun:

 

televizyon ve şiddet

" Televizyondaki şiddete karşı değilim. Büyümekte olan bir oğlum var. Onuın görmesini istediğim türde şiddetler var. Onursuz, ahlaksız şiddet görmesini istemem. Şunu görmesini isterim: eğer bir yetşkin bir başkasının yüzüne yumrğuyla vuruyorsa, kemikler kırılır, acır ve bu çok saçma ve can yakıcı bir şeydir. Eğer sansürlü bir ortamda olmasam, Star Trek'te göstereceğim şiddet gerçeğe çok daha yakın olurdu.... Otuzbeş yıldır bu ülkede savaş filmleri görüyoruz, ve kahramanlar hep sakince, bazen de yüzünde bir gülümsemeyle ölüyor. Şuna inanıyotum ki; eğer bunca yıl boyunca filmlerde bu insanlar gerçek hayatta olduğu gibi ölselerdi, çok daha az insan 'evet çocuklarımızı savaşa yollayalım' diyebilirdi.."

 

Star Trek ve teknoloji

" Uzay Yolu dizisi için, ilk Köprü dizaynını yaptığım zaman, orda bulunması gerekenler hakkında sadece genel bir fikrim vardı. Bilgisayarda bilgi işlemenin en kolay yolunun, üzerine basarak bilgisayardaki bilgilere bir şekilde ulaşabildiğin butonlar yardımıyla olacağını düşünüyordum. Ve ne olduklarını, ne ifade ettiklerini bilmeden, sadece orda olmaları gerektiğini biliyordum. O günlerde bir klavye satın alabileceğin bir yer yoktu. Kendi klavyelerimizi yaptık, hem de tahtadan! Bilgisayar neslini önceden tahmin etmiştik."

 

yaratım süreci

" Ne olduğunu tam olarak bilmiyorum, ama bir şey yaratmak istediğim zaman oraya gidiyorum -gerçekten de bir yer orası-. Ama oraya, bu yaratıcılık yerine, bu zihin alanına gittiğimde; oraya ait olduğumu biliyorum. Orada bulduklarım, ait olduğum türde yaratıklar. Yaptığım ise, onları bizim dünyamıza taşımak ve insanların arasına karışmalarını sağlamak. Ama onları yarattığımı düşünmüyorum. Onlar zaten var. Ben sadece onları tanıtıyorum. İşte bu söz ettiğim yer, gerçekten de tüm Star Trek fikrinin geldiği yerdir. Ben sadece bir aracı, bir taşıt gibiyim."

 

Spock ve Gene

" Diyebilirim ki, Spock benim en iyi dostumdur. Onunla uzun uzun konuşuyoruz. İkimiz de aynı problemlerle uğraşıyoruz: evrenin anlamı, kim olduğuuz, neden burda olduğumuz, nereye gittiğimiz ve bu yolculuğa nasıl hazırlanacağımız. Bu yolculuk hep devam ediyor, hazır olsak da olmasak da. En azından, Spock böyle söylüyor. Bu yolculuk kaçınılmaz. İnsanlar gelişecek, ama ne yönde gelişecekleri, evrimleşecekleri kendi sorumluluklarında. Ama yolculuk durdurulamaz. "

 

kendini tanımlamak

" İnsanlar kendilerini tanımlamak için büyük bir ihtiyaç duyar. Ben duymuyorum. Kendimi tanımlamayı sevmiyorum. Çünkü bunu yaptığım zaman, başkalarının beni algılayış şekline sınrılamalar getirdiğimi farkediyorum..."

 

fanatik hayranlar ve Star Trek'in amaçları

" Bir şeye yanlış sebeplerle bağlanan insanlar görmek beni üzüyor. Ama bunun ilerisin görmek gerek. Mesela üniforma giymeyi seven, Spock kulaklarıyla dolaşan harika insanlar var - insanlar sembolleri seviyorlar, ve bu insanlarla paylaştığımız şey, bu sembollerin temsil ettiği prensiplere ve değerlere bağlılık. Onlar genellikle Star Trek'in gerçekten ne olduğunu bilen kişiler. Ve bir kısmı da sadece iyi vakit geçirmek istiyor. Üniformalar vs. giyiyorlar çünkü bu şekilde eğlenmeyi seviyorlar, kendilerini kabul eden bir dünyanın parçası olmayı seviyorlar. Medyanın sıkça iddia ettiği gibi uyunmsuz insanlar değiller. Çevrelerinin belki de Star Trek'te en önem verdiğimiz değerleri hiçe saydığı insanlar: bireysellik, farklılık, çeşitlilik. Bir buluşmaya (convention) gitmeyi sevecek ruh halinde olabilirler. Burada yasakalr yok. Uzay Yolu'nda yapamayacağın tek şey, başkasının kendi olma hakkına karışmaktır.

Yalnız, üzgün olup buluşmalara bu yüzden giden insanlar yok demiyorum - bunu kaçış yolu olarak kullananlar var. Ama hayranların çok büyük bir kısmı, Star Trek geleceğini kabul eden insanlarla buluşmak için gidiyor. "

 

Majel Barrett (eşi)

- Star Trek dünyasını geliştirmek için senden sonra en çok çalışan kimdir sorusuna şu yanıtı verir : "Majel"

- "Vücudum herhangi biriyle evlenebilrdi. Ama ben Majel'la evlenmeliydim."

 

beynindeki ve ekrandaki Star Trek'ler

" Star Trek dediğim zaman, çoğunlukla TV dizisni kastetmiyorum. Hayal dünyamdan, felsefemden bahsediyorum. Ve bunları bir yere kadar televizyona da yansıtabildim. Ama dünyamın aynısın ekranda gösteremem, çünkü çok daha başka etkenler var. Para kazndırması gerekiyor. Bugünün toplumunun değerlerine uymak zorunda. Kötü olduğu düşünülen bir şeyin iyi yanlarını asla tamamen araştıramaz- ve bu en çok yapmak istediğim şey. Bir konu seçelim, mesela uyuşturucu. Onu kötü göstermeliyiz çünkü toplum böyle düşünüyor. Ama ben mürettebatın, uyuşturucunun bir yaşam biçimi olduğu bir gezegene gitmesini isterim- bir problem olarak değil, evrimlerinin doğal bir halkası olarak. Mesela, yağmur ormanlarının mahvedilmediği ve burdaki ağaçlarda bulunan kimyasalların insan bilincini geliştirdiği bir gezegen!..."

 

Star Trek ne zaman yayından kalkmalı?

" Şu anda değil. Demek istediğim şu: Star Trek için en iyi olay, yayından kalkmasıdır. Ne yazık ki şu an zamanı değil. Ama artık ona gerek kalmayınca, bir gerçek haline geldiğinde, izlemek yerine onu yaşamaya başladığımızda yayında kalması için sebep de olmayacak. Bunu çok isterdim. Bu, bir rüyanın gerçekleşmesi olurdu..."

 

hayatına bakışı

" Başlangıçta kendimden emin değildim. Başkalarınınkiyle karşılaştırıldığında, kendi hayatımın küçük ve önemsiz olduğundan emindim. Belli bir yaşa gelince, şöyle düşünmeye başladım: belki önemsiz değil, ama dünyanın geri kalanından daha az önemli olduğu kesin. Ve, hayatımın önemli, anlamlı ve 'güzel' olduğunu kabul etmem yavaş yavaş gerçekleşti.

Bu, Star Trek'teki başarımla paralel olarak gelişti. Star Trek sayesinde önemli değildim, ama Star Trek sayesinde söyleyecek önemli şeylerim vardı. Diyebilirim ki, son on iki yılda hayatımın anlam taşıdığından emin oldum. Ama bu emin oluş, her zaman benimle değil ne yazık ki..."

 

çalışma ve kazanç

" Çalışma ihtiyacı parasal bir ihtiyaç olmamalı, özellikle de daha iyi bir dünyanın parçası olduğumuz zaman. Son yirmi yıl boyunca para için çalışmadım. İyi işler yaptım çünkü iyi işler yapmak kendim için gerekli. Gururum için. Uğraşsam da kötü bir senaryo yazamazdım ki. İyi senaryolar yazmak zorundayım çünkü hep her şeyin düzgün olmasını isterim. Bu benim yolum. Ve tabi ki bana kar sağlıyor ama, asla uğruna çalıştığım bir kar değil bu..."

 

Seyirci - aktör ilişkisi

" Televizyondaki en fazla seyredilen ve en fazla beğenilen dizinin yapmcısı olmaamın tek bir nedeni var: Bunu izleyen insanların, hayranların olması. Bunu sık sık çalışanlara - özellikle de aktörlere söylüyorum. Keşke bunu kafalarına sokmak bu kadar zor olmasaydı! Şimdiye kadar filme alınmış en müthiş performansı gösterseniz dahi, karşınızda bunu beğenecek insanlar yoksa, hiç anlamı olmaz. Drama, insanlarla iletişim kurmaktır. İletişim kuracak seyirci olmazsa, dizi de yok. Varlığımızı seyircimize borçluyuz. "

" Seyirciye saygı göstermek gerekir. Birçoğu, seyrettikleri oyunculardan daha zekiler. Bunu bir de gelin oyunculara söylemeyi deneyin! Benim şovumdakilerden bahsetmiyorum -hepsi çok iyiler, bu söylediklerimi öğrendiler ya da öğreniyorlar. Sanırım buluşmalara gitme zorunluluğu, burada olmalarını sağlayanlarla tanışmaları, onların bunu anlamasını sağlıyor. Ancak asıl demek istediğim, bir seyircinin herhangi bir yapımcıya tüm fikirlerini sölylemeye hakkı olduğu. Hatta bence bu bir zorunluluk. Eğer yapımcıar ulaşmaya çalıştıkları insanları biraz olsun dinlemeye vakit ayırsalardı, Amerikan televizyonlarında eminim çok daha az saçmalık olurdu!"

" Star Trek' te ise, hayranlar daha çok diziyi sahipleniyorlar. Next Generation' dan ziyade orijinal diziyi. Zaten onların mektup kampanyası sayesinde dizinin 3. sezonu iptal edilmekten kurtulmuştu. Bugün de hala, her hafta sunduklarımıza tepki vermeyi bir zorunluluk sayıyorlar. Ve bu harika bir şey. Hayranların diziyi yönetmesine izin veriyor değilim. Onu ben yönetiyorum. Ama şunu yapıyorum: dinliyorum... "

 

Son söz: Genel Emirler hakkında

Sizin bir numaralı genel emriniz (*) nedir sorusuna Roddenberry' nin verdiği yanıt:

"Tek bir cümlede mi? Gelecek geldiğinde, insanların hala var olmalarını sağlamak..."

 
 

(*): Genel Emirler, Yıldız Filosu subaylarının uyacağı başlıca kurallardır. Bir numaralı olan ise, diğer kültürlerin doğal gelişimne müdahele etmemektir...

 
 

 

,